23 Ocak 2009

odada tek başına yusuf yusuf


Oda arkdaşlarım gitti bugün ilk olarak tek başıma kalıcam odada. Tabi yarın finalim var benim ya ders çalıştım falan; anca duş alıcam gecenin 1i saat. Lan korktum ben acayip:S  İn cin muhabbeti etmeyi çok severim ben acayip korkuturum hatta;) Kendim de korkmuyomuş gibi davranırım. yanımda biri varken aklıma da gelmez aslında bu muhabbetler. Ama lanet olası şimdi odada tek başımayım ya g.tüm üç buçuk. korktum lan çok fena. Duş alırken sanki biri dokunuvercek bak hala arkama bakıyorum ara ara o derece yani. Ağzımda diş fırçası lavoboya gitmeye korkuyoorum:S Bi de her an arkanı kollama korkusu, bissürü hikaye kafamda ben üzerinde canlanıyo. Kendi anlattıklarımdan bile tırstım.

Az evvel bildiğim tüm sureleri okudum ama içim rahat değil hala. Müzik son ses, tüm ışıklar açık sanki uzak tutcak gibime geliyo psikolojik. Eneem kimse yok mu:S Bismillaah......amin..

foto:deviantart

21 Ocak 2009

Kötüyüm beeeeen!


Lisedeyken iyi bir metal müzik dinleyicisiydim diyebilirim. O şarkıların zamanla ruhuma işlediğini, Psikolojimi acayip etkilediğini farkettim uzaklaşmak istedim git gide. düşürdüm tempoyu adım adım kurtuldum bağımlılıktan. doz azalttım yani.. İşte o dönemler Craddle of Filth'in kliplerine ölüp bitiyodum ulen ne güzeel heee keçi kafası ohh doğrayın mına koyim modundaydım. Gün geldi gün geçti benim sert hallerim hafifledi tabi...

Geçen gün o izlediğim klipler geldi aklıma bi de izleyince kabus falan görüp 'geceleri uyuyamıyorum hacı yaa' diye ortalarda dolaşıyodum. tv falan izleyip sabahları okulda uyuyodum. Lan salak izlersen klipleri uyuamazsın taabii. Millet de uyuyamayınca ben uyuyo muyum sallıyo muyum diye msg faln atarlardı. Kontrol ediyodu gerzekler akılları sıra. Ben de hakketen uyuyamıyorum tabii. Napıyım lan psikoloji bozuk.

üç gün önce aklıma nyphetamine takıldı gene bi cof şarkısı klibini falan izleyelim dedim oda arkadaşıma; o da çok severmiş eskiden açtık klibi, şarkı bitti biz böyle hipnoz olmuş gibi kaldık. Anam dayanamıcam şunu da izlicem bunu da derken nemesis'ten girdik-ki benim en sadık nickimdi o dönem anlamı falan da tam beni yansıtıyo diye düşünüyodum- flames'ten çıktık. Sonra aklımıza çok sinsi bir fikir geldi. Bİzim 3 nomerolu oda arkadaşımız böyle naif, boy bandlerle ergenliğini geçirmiş bi bağyan olduğundan biz bunu deli gibi korkuturuz laaaağn diye planı kurduk keh keh. Olay şu ki; biz bu uyuyunca sayko bi klibi karanlıkta açıcaz son ses, sonra yavaş yavaş bu uyanınca odanın ortasında ayin modunda takılıcaz makyaj falan yapıp. Şimdi bu ne len demeyin ben bu kızı gündüz bile odanın köşesine sıkıştırıp iki metal şarkı söyleyip korkutabilmiş insanım bundan korkup altına işememesi imkansız:) heheh:)

çok kötüyüğğzzzzzzzz!!!!
foto:deviantart

17 Ocak 2009

Deliyim, Bilinçaltımla barışığım

Sevgiliye içten beslenen kinin gudik bir blogda dile getirilmesini samimiyetsiz buluyorum. Evet bu yoldan hislerini dile getiren aşk mektupları yazan ya da bu blogu işallah okumuyondur niyazi diyen çok blogır gördüm. Bugün bunu ben de yapabilirdim, belki bi gün yaparım da. Ama beyin yansımalarımı yine kendi içimde çözmeye çalışıyorum. Yazmak bile rahatlatmıyo beni. İçimde halledicem yani. E hadi yazdım diyelim ay sevgilimi şöyle sinir etttim ama o da böyle yaptı bana oh rahatladım, hadi pc'yi kapattım; rahatım ya sakin sakin kitap okicam; sence okuyabilir miyim ey okuyan? hayır tabi ki... Okuyabilirsem nası insanım lan beni? devadır yazı bir yerde ama sen rahatladın hadi, sevgilin hala sinirli sen dönüp 'ağğşkımm napiyoon hehe' diye mesaj atarsan 'dengesiz misin kadın' diye cevap gelmez mi? takmaz tavırlarda davransan en siniri- kimse bana yapmasın! umrumda değil diyeniin ümüğünü sıkarım heeee!- adam iyiden iyiye çıldırır kapı önüne koyar yeri geldi mi. Her şeye sus pus demiyorum da içinde halletmedikçe burda yazmışın anlamı yok be diğ mi..

Çok yazardım kağıtlara önceden, sonra aradan aylar geçse de elime alınca yine aynı hissi verdiğinden ağlamaklı olurdum. Yazmıyorum artık bilinçaltıma hoooppiii yapıyorum.Sonra da ordan çıkp sayko olmuyo muyum e oluyorum bazen. Deliyim ben lan. Siz bilmiyonuz tabi. Yeri gelir bilinçaltımı çıkarır döverim aleme madara ederim sanki benim değil gibi.. Ama benim lan işte kıyamıyorum. Deliliğime de kıyamadım bak şimdi. O da benim yaa cnım benim..

16 Ocak 2009

sevgi pıtırcığı ağlak mazoşist


Sevgi pıtırcığı insanlara hayranımdır -bir tanesi oda arkadaşım olur- o nasıl bir hayat tarzıdır; kardeşim sen hiç mi sinirlenmez, hiç mi üzülmezsin! Bak ben mesela; zaten yapıyo olduğum bir şeyi yapmam için tekrar biri söylerse çılgına döner etrafı birkaç toz bulutuyla donatır manga damlası oluştururum adamın kafasının yanında. o derece deliririm yani. Nasıl oluyor da bu insanlar hiç sinirlenmeden bir insan evladı gibi - ben insan diyemedim melek miniz nesiniz siz nan- nasıl olabirsiniz?? Bir tedavisi, yöntemi, kapsülü neyin varsa bana da söyleyin içem güzelleşem. Sinirlenince çok bön oluyorum ben bi de, yüzüm düşüyo falan sevmiyorum kendimi o zaman. Aynaya bakıp ağladığımda da sevemedim zaten hiç. Bi de aynaya bakıp ağlayınca klip çekesim geliyo benim. Arkadan hafif müzik olcak böyle. Aaa bi de ruj sürüp elimin tesiyle siliyorum ben bazen böyle kliplerdeki gibi çok zevkli oluyo. Ağlayıp rimelin akınca hele iyice süpeer gözüküyosun. Ağlayam mı, gülem mi bilemedim. Sinir olmadan yaşanmaz ki ya. Arada bir kafa kırma isteği de güzel ama diğ mi...

foto:deviantart

12 Ocak 2009

saçlarım pırıl pırıl, canlı, dolgun, havalı ve uzun!


Allah'ın belası can sıkıcı aptal şampuan reklamlarından ve üzerlerinde yazan can sıkıcı aptal kötümser laflardan bıktım!

Nasıl bir psikolojidir bu ya gidiyorsun şampuan almaya üstünde cansız çabuk kırılan saçlar için falan yazıyor. Zaten moralin bozuk eline tutam tutam saç geliyor hergün bir de orada okuyosun tam oluyo! Ya bi gidin yetti artık.. Neymiş efendim çabuk kırılan, uzun, cansız saçlar için saç kremiymiş; asi, sert saçlar için bakım kürüyüş, kılmış yünmüş... Belki saçım gayet canlı, yumuşak, sağlıklı ve uzun belki benim saçlarım çok süper ışıldak gibi maşallah cinsinden. Benim bu saçıma normal lafını mı uygun görüyosun sen sadece şimdi. Neden ego tatmin edici laflar değil de insan psikolojisini alt üst edici terimler? Hayır ne anlıyosunuz lan zibidiler; oraya sikindirik iki laf yazınca ağlayıp 'aa saçlarım süper parlak olcak bunu kullannca' dememizi falan mı.. Yemiyoruz canım  benim yemiyoruz; artık o taktikler sökmüyo tamam mı! Git pazarlama stratejilerini değiştir de gel. Reklamda saçı önce toza bulayıp mat, sonra yağlayıp canlı, parlak, wowww diye yutturmaya çalışacağına git de formul keşfet de onu geliştir. 

Bak formül deyince takıldım yine, yeni formül bilmem ne yazıyor ya bi de çıldırıcam ya! Yeni formulmüşmüş. De get allanı seversen ya kimi gandırıyon sen cık cık cık...

İki damla eser miktarda kullansak bir şey, güzel olsa saçlar n'olur yani. Kandırmayın bizi.

foto:deviantart

11 Ocak 2009

I'nın altındaki fıstık kabuğu


bilgisaya başında abur cubur ye film izle derken ben olayı baya abarttım şu son zamanlarda. Durmak dinlenmek bilmeden ye iç ve de zıç modundayım. Ömrümde yemediğm fındık,badem ve tuzlu fıstığı yedim. Ömrümde oturmadğım kadar bilgisayar başında kaldım şu son zamanlarda. Nedenk nedenk hemencik söyliim savunma mekanizması ve bilinçaltı. Evat aynen öyle zira finallere çalışmamak için elimden geleni yapyorum ve kendime engel olamıyorum, okuyorum anlamıyorum, İngilizceyi Türkçe okuyorum. Deli gibi oldum yani. Bu sürekli yeme dönemlerim benim her final dönemimde hortlayan başbelaları halini almış durumda. Sürekli markette çikolata, abur-cubur bölümünde dolanan bir gızım ben artık. İki hafta kadar da böyle devam edicek sanırım.

Şu yeme modundan bir türlü çıkamadığımdan klavyemin içi yiyecek dolmuş durumda. 'ı' nın altındali fıstık kabuğu üç gündür çıkmyor ve ı yazmak için daktilo tuşuna basar gibi pattadanak indiriyorum parmağımı üstüne.

Yeter artııık! Defolsun finaller de normalleşiyim ben de. Klavyemin altındaki sofraya karıncalar toplanmadan kurtulmam lazım bu moddan!

foto:deviantart

10 Ocak 2009

fantazifobikus


arkadaşmla konuşurken aklımıza İzmir'de bir trafoda yazan 'kahrolsun sutyenler memelere özgürlük' yazısı geldi. Aha dedim yok o sutyenler çıksın değil miydi, yok yok kahrolsun o; bilmem ne derken gel didim gugıllayalım. gugıla yazdık kahrolsun sutyenler bla bla; yalebbim sutyen yazdık neler neler var şaştım kaldım -ki fantazik konularda pek iyi olduğum söylenemez-. Ay dur asıl benim için bomba cisitriğğng sütyeni görmem oldu o ne lan dedim. gittigidiyor' da kargoya içinde ne olduğu söylenmeyecek yazmışlar bi de. fantazik yaşlı kadınlar falan geldi aklıma. yağni tabiğ onların da fantazileri olur da ne bilem böle sarkmış teyze falan. iğrenç geldi lan napıyım. bakın bakalım.Daha fazla aramadık kahrolsun mu, çıksın gitsin mi konu daha farklı noktalara vardı ister istemez. kapattım gugılı. Çeviri yapıcam ben daha ya...
ruhumu bu görüntüden ve muhabbetten arındırıp biraz uyusam iyi olacak...
foto:deviantart

sismik otobüs figürleri ve maceralar silsilesi


nedenini asla anlayamadığım bir belediye otobüsü sevgim var. Belki de benim şansımdır bilmiyorum ama nerde abuk tip var hepsi belediye otobüsünde ve hepsi beni buluyor. Seviyorum lan sizi iyi ki varsınız. Bana inanmayanlar oluyodu bi ara yok, çüş, oha, bik, kıl, yün diyenler oluyodu. Ama yeminlen bak gerçek hepsi. Minibüstekiler de gerçek valla bak.  Toplu taşımayı seviyorum huleeeyn!

Bugün de elbet bir macera yaşadım. 12 numaralı Üsküdar otobüsünün sevgili otobüs şoförü bir durakta el neyin kaldıran olmadığından geçiverdi. Sonra arkadan 'binceğk vaardı şoföör' diye bağıran bir ses ile otobüs durdu ve içeri iki adet erkek-kadın kırması şahıs salınarak girdi (otobüs ilerde durmasına rağmen salına salına -yani düşün artık uzadı bu bekleme süresi iyice) ve akbil basarkene

birinci kırma: ay seğnin durakta durma alışkanlığın yok galibaaağ dedi şoföre

şöfer:el kaldırıcan birader. yoksa sabaha anca üsküdara varırız her durakta dursak.

ikinci kırma: ama orası duğraaağk orda durmak zorundasıın. -evet aynn böyle uzatıyorlar kelimeleri-

şfr:el galdır çoh mu zor allalla...

birinci kırma: durcaksın orda durak orası gerzeeğk

yolcu: bana bah laf etme bindin mi bindin otur gonuşma allalllaaa.

kırmalar pusmuş durumda tin tin oturur.

evat olay aynen böyle gelişti. Asıl odak noktası bu susturgaç şahıs olmalı ki nasıl bir çıkıştır o öyle yarebbi! Cidden ben bile korktum tam da yanımda böyle ister istemez odak da oluyosun, adama bakanlar sana da bakıyo. Bi de kırmalar sustu amca lafa cık cıklara devam ediyor hem de bana bakarak. Ben de sustum artık bana da pöykürür diye 'ama hakketen durak orası' da diyemedim. İçten hak verdim onlara. AMA HAKKETEN DURAKTI ORASI? oh be rahatladım. pis adam. homofobik olmadığımı da kanıtladım oh işte! 

Geçen de otobüse bindim şoför amca hoşgeldiniz buyruuun falan dedi herkese. herkes gülümseyerek bindi otobüse. ana duraktan kalkmadan da 'evvet efendim kaptanınız hayırlı yolculuklar diler yola çıkıyoruz' dedi. çok sevdim öpesim geldi adamı, şu koca Istanbulda bi tane gülen adam görmek zorken tüm otobüs ahalisini gülümsettin ya amca helal sana. Bak dayanamıyorum ya sarılciiğim... Canım benim. muck.

foto: deviantart

08 Ocak 2009

welcome to the jungle


gudik blogger olma yolunda ilk adımlar...

iyi bir blog okuyucusu olarak başladığım macerada ecük de yazma hevesiynen dolmamla beraber ahanda bu internet alemine adım atmış bulunuyorum.

saygı ve de sevgilerimle ilk cızıktırmamı sunarım.

foto:deviantart