09 Şubat 2013

Yenilik dediğin gülüm sorumluluğunu sırtından atmakla başlar


Yeni her zaman cazip geliyor; alımlı, ışıltılı bir hali var. Yeni bir pantolon alıp eskisini unuttuğumuz gibi unutmuyoruz şükür ki hatıraları. Zira hep dedikleri gülümseyerek anma aslında içimizde beslediğimiz optimist karakterin tezahürü. Eski dostlar hep daha sıcak gelir, yeniler hep bir adım uzakta kalır. Kimi zaman da önüne geçer. İnsan dediğin şey coni, cidden enteresan. 

Hep içimizden sıfırlamak isteği gelir de adım atamayız. Ya da korkarız 'yeni' nin ışıltısı 'eski' nin alışmışlığını bozacak diye. Ya da "o ne olur, bu ne olur, şuna ne derim, daha şu işlerim var" diye diye erteler dururuz.

Tüm bunlardan bağımsız yeniliyorum hayatımı. Severek bırakıyorum şu hayatı. Ohh bee kurtuluyorum!

Yeni bir hayata başlamak için geride bıraktıklarının sorumluluğunu da üstünden atman gerek. Geride bıraktığın insanlara karşı kendini sorumlu hissettiğin sürece tam mutluluğu yakalayamıyorsun. Sıfırdan başlamak dediğin şey mekan ve zamandan bağımsız ilerleyemeyen bir hadise. Tebdili mekan yeni bir hayatın ilk adımı bana göre. Ardımda bıraktığım kimseye karşı sorumluluk hissetmeden adım atmaya söz veriyorum kendime. Herkes kendi hayatında benden bağımsız mutluluklar yaşasın. Sadece bunu dilerim.

Öberim.