20 Mart 2010

Kadınlar neden değişiklik ister??


Kadınların değişiklik istemeleri; sürekli kendilerinden sıkılmaları kapitalizmle hemencik ve kolaycacık açıklanabilir. Dersin ki yeni çıkan kozmetik ürünler, modanın sürekli değişmesi- eskiye dönse dahi yıllar içersinde değişiklik gösteriyor- vs. fakat ben konuya başka bir noktadan bakmak istiyorum. Sadece kendi fikrim olarak belirtiyorum tabi ki..

Kadınlar değişiklikten hoşlanıyor çünkü kadınların içinde bir şey var onları rahat bırakmayan; her ne kadar durağan ya da itaatkar görünenleri dahi olsa hepsinin içinde aslında sürekli fıkır fıkır kaynayan ve serbest kalmayı bekleyen farkında olmadan kabullenilmiş ezilmişliği üstünden atacak asi bir ruha sahipler. Kabullenilmiş ve aslında içimize işlemiş bazı şeyler doğru, gerçek olmasa dahi mahalle baskısı denilen etkiyle de iyice midemizde sindirilmiş durumda. İşte kadınların amacı aslında bu saçma sapan lakırdıları dışkılamak. Farkında olmadan kabullenilen kurallar, yanlışlar vs. hepsi buna sebep.

Diyeceksiniz ki bir kadının saç rengiyle bunun ne alakası var. Bence var. Kadınlardaki beğenilme arzusu erkeklerden oldukça fazla. Erkeklerde yok demiyorum ama kadınlarda daha fazla. Kadınlar yıllarca sindirildiği ve hor görüldüğü için hayatta ev kadını değerlendirildikleri için senelerce ama senelerce bu durum bir şekilde beyinlerine kazınıyor. Diğer kadınlardan farklı olmanın tek yoluysa daha dikkat çekici ve güzel olmak -tabi o zamanlar. Kimse yazar bir kadın istemez(bkz. Jane Austen ) bırakın yazar bir kadın istemeyi zaten kadınlar yazar olamaz!!
İşte gerçekten bunu sorgulayan kadınlar haricinde kalanların ise tek uğraşı daha çok beğenilmek daha çok estetik değerlerle bezenmek oluyor. Piyano çalan güzel kadınlar -Avrupa- ud çalan, ses eğitimi alan ve aşırı süslü şiirleri okuyan Osmanlı kadınları mesela..

Estetik değerler ve ev işleri her zaman kadınlarla diğer işlerse erkeklerle özdeşleşmiş. Günümüzde ise duru daha farklı kadınlar iş alanında boy gösteriyor, iyi eğitimler alıyor ve neredeyse her meslek dalında başarılılar. Neredeyse çünkü her dalda kadınlar çalışmıyor olsa onda da başarılı olurlar elbet. şimdiyse durum estetik kaygıdan çok kimlik meselesine dönüşmüş durumda. Saç, makyaj, kıyafet bunlar kişilerin kimliğini vurgulayan ögeler halini almış. Aynı saç modelini kullanan iki kadından biri mutlaka değişiklik yapmak istiyor çünkü saçını kimliğine katıyor. Makyaj da aynı şekilde. Aynı saç şeklinden ya da renginden sıkılmak da tıpkı içinde bulunduğu durumdan üstllendiği sorumluluklardan ya da yaşanmışlıklardan arınma isteğinin dışa vurumu gibi. (bkz: sevgiliyle ayrılmak)..

Kadınların saçlarını neden bu kadar kendileriyle ilişkilendirdikleri bence ilk başta bahsettiğim geçmişten gelen fakat farkında olmadığımız bir kabullenmişlik durumu. Kadınların kendilerini beğendirme arzusu da ilkel bir istek sadece. Maslow kendini gerçekleştirmeden bahsediyor. bunu da evrimle ilişkilendirirsek ya da farklı bir açıdan bakıp egoyla bire bir birbirine bağlarsak aslında demek istediğim daha net olacaktır.

Velhasıl kelam olması gereken bence kadınları değişiklik istediğinde rahat bırakmak ve sessiz çığlıklarını atmalarına ses çıkarmamak..

foto:wikimedia

6 yorum:

E. dedi ki...

en iyi dostumuz kuaförler :D ben de kapitalizmin dayattığı toplum standardına erişme uğraşı diyorum bu değişiklik isteğine. bir de hollywood filmlerinin vazgeçilmezi, sex and the city kadınlarına özenme, özgürlük isteği, kazanılmış özgürlüğü dışavurum, farklı olma çabası... çok fazla etken var aslında. hangimiz etkilenmiyoruz ki?

Büşra Bayram dedi ki...

Kesinlikle haklısın. Kendimden sıkılıyorum çoğunlukla. Değişim harika bişey :)

Piyaztheoz dedi ki...

içerisinde kadınlar ve ister kelimeleri geçen cümülümler 2026 yılına kadar yasaklanmış.

bossa nova dedi ki...

sarhoş kedi; tabi ki yadsınamaz gerçekler bunlar.. Tabi ki etkileniyor bir çok kadın da bu durumdan...

bossa nova dedi ki...

Büşra Bayram; kuaföre kırıkları aldırmaya gidip saçının yarısını kestirenlerdensiniz sanırım:)

bossa nova dedi ki...

The OZ; sir okay sir!