24 Kasım 2010

Nasıl da süper fikirlerim var bir bilseniz


Anneeeeem hasta oldum ya ben ühüüü:(

Burnum akmakta, boğazım acımakta idi.

İspanyolca sınavından çıkmış çıktı almak için pc laboratuvarına gitmiş idik. Pc'lerin hepsi dolu; birçoğunda facebook açık durumdaydı. Boş PC bekleyecek halim yoktu. O an aklıma çok süper bir fikir geldi. Bu laboratuvara dört adet yaşlı teyze koyacaktık. İsimleri 'dürtücü birlik' sloganları "cık cık cık" olacaktı. Facebook açarak Pc işgal edenlere "evladım bak çocukcağız ödev çıkaracak sen burada facebook derdindesin cık cık cık diyecekti" bu teyzeler sürekli olarak PC işgalcilerini kontrol edecek; yeri gelince terlik fırlatmak suretiyle ortamı ders çalışmak için uygun hale getirecekti. Hatta ödev yazanlara meyve soyup getirseler bence çok güzel olurdu.

Ben bunları düşünürken PC boşaldı. Çıktı aldık.

Daha sonra otostop mahallimize yürüyüp otostop çektik. Zaten hasta olan bünyem; şiddetli esen rüzgar ve bunla beraber dağılan yağmur damlacıklarıyla her yanımın ıslanmasını takip eden olaya dayanamayacak hale gelmişti. Aklımda yarına yetiştirmem gereken ödevim, tepemde topak şeklinde topladığım saçım ve havaya kaldırdığım baş parmağım sıcacık bir arabanın içinde eriyip gitti. Eve geldiğimde tek düşüncem uyumaktı ama ben ne yaptım; Oblomovluk yaptım, yattım ama uyumadım bile o kadar üşengeçtim, internete girdim,.

Şimdiyse yemek yemeye üşeniyorum. Üşüyorum lan. Faturalar da kol gibi gelmiş zaten. Doğal gaz nasıl yapılıyo? Evde kendimiz yaparız bence.

Artık kendime gelmem küçülmüş gözlerimi dinlendirmem gerek. Nane limon kabuğu ve sihirli bi değnek hayali de kurardım ama çok az vaktim var be kaptan.

Oha melankoliye bağladım.


İçi sararmış bardakları çamaşır suyuna yatırın öpt kib bye.

10 Kasım 2010

Öyle iştahlı yerim ki seni yememden korkarsın




İştahla yemek yiyen, her lokmadan zevk alan bir insanım. Oldukça iştahlıyımdır ve karşımda yemek yemeyen insanın bile canını yemek çektirebilirim o derecede süper bi yemek yeme alışkanlığım var. 


Yavaş yemek yemeyi sevmiyorum ama ilk lokmalarım hep süze süze gider. Önce bi tadarım damağıma yayarım yani. Fakat zaten aynı yemeği uzun süre yemekten sıkılan bir kişi olarak elbette ki tercihim bol çeşit ve her çeşitten az az yemeden yanadır. -Açık büfe yemeklerde her zaman bi tatsızlık hissederim. İçindeki sevgi eksikliği ve elbette ki ucuza mal edilmiş bol yemekle alakalı bu.- Ama evde olsun annem yapsın ben de yapmış olabilirim yerim de yerim kim tutar beni...


Asıl diyeceğim o ki; yemek yapmayı çok seviyorum. Değişik tatlar denemeyi de seviyorum. Iyk öyk yinmez o gibi genel geçer kurallarım yoktur. Fakat börtü böcü de yiyeceğimi sanmıyorum. 


Benim için her öğün ayrı bir seremonidir. Kahvaltı sofrası apayrı güzeldir ama. Özellikle hafta sonları eğer vaktim varsa saatlerce masada oturma potansiyelim her zaman mevcuttur. Durup durup bi ondan bi bundan yiyorum. Küçük boyutlara sahip olan bir kadından beklenmeyecek performansı gösteririm. iki saat sonra tekrar yer iki saat sonra tekrar yerim. 


Mezeler olsun efendime söyleyeyim pasta börek olsun her bir şeyi denerim. Pişiririm üşenmeden; zevk alıyorum çünkü. Ha bana sorsalar nedir yapmayı en sevdiğin? Yemek derim düşünmeden. Sıkılmayacağımı bildiğim bir şey çünkü. 


Şu hayatta ciddi anlamda gastronomi okumadığıma yanarım. O da eşit ağırlıktan alıyormuş tevbe yareppim ne alakası varsa... Her neyse olmadı ama olabilir bana hiç belli olmaz zira her an her şey yapabilirim karar verirsem.


Şimdik yemek demişken bence yan yana durmalı olan bir ikili var;


Patlıcan yemekleri ve cacık


Nedendir bilemem patlıcanın yanında eğer cacık yoksa ban göre öksüzdür. Yalnız ve biçaredir. 


Bir de bu aralar canım aşırı derecede koruk çekmekte ki bu mevsimde olmayan bir şey. Nereden bulasın ham üzümü. 


Bu konuda da oldukça sıkıntılıyım ki olmadık zamanda canım olmadık şeyler istiyor müstakbel eşim hamile kalırsam sana buradan öpücükler yolladım. 


Özellikle final dönemlerim pasta börek üretimiyle geçmekte. Neden; işte olmadık zaman ya üret dur artık kek yap çörek pişir. Ye ye ye doyama sonra. İşte doymak ve dolmak bilmez midem ve ben böyle işlere gebeyiz her daim.


Nasıl bir şey bu anlamıyorum ama organların bile personası olduğunu düşünüyorum. Her biri farklı işlemek istiyor. Her durumda farklı maske. Kalbim bile kandırıyor beni bazen hızlı atarak. İçine sahip olsan ölmezsin zaten. Beynini işleten beyni aramak gibi. Tanrıyı sorgulamak gibi bir şey. İçinde bile sana yabancı bir ton bir şeyler var. Her birini tanıman lazım seni nasıl kandırdıklarını anlaman lazım.  Oldu canım oldu... 


Sus
Tum.




foto

01 Kasım 2010

maddiyattır beni dertten derde banan



Eskiden yatağa yattığımda hayal kurardım şimdi hesap yapıyorum.

Bilmezler mi ki nefsi köreltme öğrencilikte gerçekleşen bir olaydır.
Öğrenci evin çile odan olur mesela.

Uzun zamandır bir grup arkadaşımla fena halde yapmak istediğimiz şey 'öyle bir geçer zaman ki' adlı dizideli sen ç ç çemile kısmını remix yapma sen çç çemile çç çemile diye.

Mete'nin hayranıyız buradan kendisine kucak dousu kokulu öpücük yollamak niyetindeyim. O nasıl bir oyunculuk, nasıl bir konsantrasyondur allam yareppim!!



Ayrıca konsantrasyon deyince aklıma Bir Delinin Hatıra Defterin'ndeki performansıyla Erdal Beşikçioğlu geldi ki kendisi benim nazarımda gün geçtikçe değer kazanmaktadır.



Konsantrasyon deyince yine aklıma ne geldi bugün Doktorum adlı Tv programında iki öğün arası baş ağrısı, mide bulantısı ve konsantrasyon eksiliği insülinle alakalı olabilir gibisinden bir şeyler söyledi. Ben de anne ben çok bu belirtilerdeyim bebeyim dediğimde annem şeker ye şeker dedi. Çok sade ve anlamlıydı benimçün.



Ağladıktan sonra gözleri şişen ve bunu makyajla kamufle edebilen bir insan olma yolunda ilerlemekteyim. Göz üstü göz altı az büyük gözüktü hah iyidir gibisinden ki zaten çekik ve de ufak gözlü bir insan olduğumdan ilk damlada ağladığını belli ediyor suratım. 

İlkokula başladığımda kuru yapraklara sen bastın ben bastım kavgası ettiğimiz günlerde çok sevgili arkadaşım Betül ki kendisini 1. sınıftan sonra hiç görmedim bizim apartman yöneticisinin kızı idi ve kendini hep bizden sınıfsal olarak üstün görürdü. İkimizin de tavşanı vardı fakat onun tavşanı hep daha iyi ve de güzeldi, hep ezdi bizi. Tavşanımlan oturup dertleştik taavşan bile ezmiş onu. Sınıfınıza sıçım sizin.



Paradan nefret etmem çok küçükken bakkala giderken annemden para isteyemeyeceğimi bildiğim yaşlarda başladı. O zaman ekmek 2500 lira idi.

Birinin ishal olduğunu söylemesi kabız olduğunu söylemesinden daha iğranç geliyor bana. .Dışkılama bozukluğunu paylaşma isteği bir tek bizim millete mi has yoksa bu genel geçer bir şey mi?


Dersaneye tekrar gidiyor olmak mide bulandırıcı. Dersaneye gelen üniversite son sınıf TANIDIĞIM -arkadaşım demek istemiyorum- 'ohoooww yeuuu dersaneye geldik yine gızlar falan hiç değişmemiş atmosfer gız tavlamaca falan hehühe' dedi. Nefret ettim peff dedim lanet olsun boş beyin dedim.


Her sene sınava giriyorum düzenli olarak bence bana ödül falan verebilirler. Bu sene öss 'ye girmiyorum yetti artık derece derece nereye kadar canım di mi ama...


Staja gidiyorum ben. Öğretmen olucam ya iyi oldu. Karar verdim ki öğretmen olmak istemiyorum.


İngilizce öğretmenleri : kadın, kıvırcık saç, bakımlı, güzel, artist.  Neden böyle görülmüş bu grup neden?

Bölümde 6-7 tane falan erkek var sanırım. Bence mühendisliklerle ingilizce öğretmenliğini aynı binaya koysunlar insanlar kaynaşsın diye bir görüş var. Hayırlısı olsun ne diyelim..



Çok çocuk iyidir. Kalabalık aile güzeldir. Bakabildiğin kadarı kafidir. 


Uyumadan önce okudukların aklında daha iyi kalır ya, ben roman okuyorum ruyamda o romandan bir sahne, kendimi hangi kahramanla özdeşleştirdiysem o ben karakterler arkadaşlarım oluyor sonra gidip etrafımdakilere

çemkiriyorum. Neden? Tabii ki olaylar bana göre gerçek oluyor da ondan. 


Uyurken dişlerimi sıkıyormuşum. Gün içinde sıkıyormuşum. Çok sıkıyormuşum. Çenem kıtlıyo lan bu yüzden. Ama ben bunu fark etmemişim. Fark edilmezmiş genelde. 


Sıkıldım.