31 Temmuz 2009

Sinirdden modem parçalayıp kablo koparabilirim!

şuanda nete kaçak bağlandım neden mi? çünkü kendi netim yok. Neden mi? işte onun sebebini ben de bilmiyorum çünkü adsl yetkilileri ne çağrı merkezinde teknik destek servisinden yanıt veriyor ne de ulaştığımızda bir destek sağlıyor. Bu gidişle beni 3g'ye kaptıracaklar. Sinirden ölebilirim. Bu net de gidip duruyo deli oldum!

Askeri tesiste slipli komutana arz'lı duyuru


Bugün askeri kampa gittik denize. Antalya- Karpuzkaldıran bilen bilir. Askeri ortamlardan ve de kimilerine göre nimetlerinden çok fazla yararlannan biri değilim asker çocuğu olarak. Ki o nimetlerden hoşlanmam da. Fekat yaz gelip de deniz mevsimi açılınca 3-5 kez giderim kampa.Her neyse bugün gittik denize; girdik içeri derken duyurular başladı. duyuru demeye bin şahit ister; yazılı dilekçe desen yeri, tamam resmi mesmi anladık da senin komutanlar çekmiş slibi şortu ebele gübele suda frizbiydi su balesi taklidiydi sen orda arz ederimli duyuru şaka gibi. Askerlerdeki ego problemi acilen çözülmeli bence. Rütbe takıntısı aşılmalı -şu anlamda; duyuruda diyor ki; generaller, subaylar, astsubaylar yani yukarıdan aşağıya ne karışık ne ters- eminim ki sıralama karışık olsa e.g: subaylar, generaller, astsubaylar biri çıkar itiraz ederdi. Sonuçta hepiniz aynı denize girip işiyosunuz kabul edin kimse senin üstün olmuyo orda.Bari tatilde aşın şu şeyleri. Bi ara hacı nağber arz ederim dedim. Güneşe dönüp luzumsuzsa söndür dedim. Arabaya binince önce emniyet sonra hareket dedim. Artık ben de düzenin bir parçasıydım. Rahattım hazıroldum.. Arz edildim über egolu oldum peh!

foto:deviantart



28 Temmuz 2009

Sarımsak


Sarımsak güzeldir hoştur yemesi ne güzeldir fekat ne kötüdür ki kokusu sonradan çıkar. Çok seviyorum yemeklerde salatada cacıkta hele off ya deli gibi.. Balıktı tavuktu her şeyle de mis gibi gidiyo işte. Ne yalan söyliyim her şeye azıcık tat veriyo. Ama sen yemeden yanındaki yediyse dayanamıyosun. Offf var yaa benim çok yakın bir arkadaşım her gün kahvaltıda sarımsaklı bi sos vardı ondan yiyodu; bak okula işe falan giderken ymem ben sarımsak ama bu yiyo tamam mı ölücem, dayanamıyorum bu konuştukça. Yeme de diyemiyo insan off pofff alttan laf sokmalar bilmem ne ama anlamıyo.. Kızın elindeki sos bitene kadar öldüm be yaa.. Bi gün de aynı şahısla yola çıkıcaz hatun sucuk yemiş gelmiş var mı böyle bi şey yaa! Uzun yol, ben de kokuya nasıl duyarlıyım Allahtan cam kenarındaydım döndüm kıçımı uyicağm diyebildim yoksa konuştukça koku efil efil bayılıcaktım. Zaten Afyon'a gelince koku almamak için direkt sucuk ekme saldırdım :) Bak bu da garip sen yiyince kokuyu çook daha az alıyosun. İşte gel zaman git zaman sarımsaklı kıza alıştım ben ama bıraktı son zamanlarda yemeyi. Ayıp olur diyorum ama aslında açık sözlüyümdür de bu konuyu söyleyemedim ona bi türlü bi de bir şey yeme demek uzak geliyo bana.

Her neyse sevgili okur siz öyle uzun yolda falan yemen e mi.. Yicekseniz de bi hal çare bulun gözünüzü sevem yaa..

foto:deviantart




27 Temmuz 2009

Tut nefesini yap çişini şşşşşş


Konuşurken etrafındakilere çocuklar diye hitap eden insanları sevmiyorum. Özellikle ünlü şahıslar röportaj verirken çocuklar demiyo mu ben burdan tilt oluyorum gazetecileri hiç düşünemiyorum. Ha şimdi bana Mustafa Kemal Atatürk'ün 'çocuk' hitabından bahsetmeyin Ata'nın söyleyişi yağğğ çocuğğğk değildi; sahiplenmeydi bir nevi evlattı.. Fekat şu kendini bilmez medya maymunlarının ağzında iğrenç iğrenç..


Tuvaletin geldi fakat tuvaletten biri daha yenice çıktı-büyük abdest olayı-; karar veremiyosun az daha sıksan ölüceksin o derecede ya girip kokuya maruz kalıcaksın ya az daha sıkıcaksın naaapardın??

foto:deviantart

26 Temmuz 2009

tt net geber e mi nası teknolojisin lan sen godik

şunları yazabilmek için sabahtaan ber verdiğim uğraşı görseniz ağlardınız.. TT net misin nesin geber e mi, hızlanıcam dedin net de gitti. Nası bi teknolojisin ya. Kusucam nefretimi ama her an net gidebilir bunla sınırlı kalıcak nefret cümlelerim.

tüm yazma hevesim gitti lan bok ye tt net.

24 Temmuz 2009

Hızlı net mi hıh!


TT netten evi aramışlar; işte net hızlancak 2tl farkla bla bla babam da iyi yapın napıyosanız demiş.Adamlar da sağolsun hızlandırmışlar? hız derken?? Valla bana pek de bi fark varmış gibi gelmedi. Hiç psikolojik bir insan değilimdir aaa hakket hızlanmış diyemeddim o yüzden. oturdum ne şindi hızlanmış mı bu dedim sadece. Her neyse..

Ayın 21'i yeğenimin doğum günüydü bir yaşına girdi teyzesinin kuzusu:) Hediye olarak da şu balkona falan koyulabilen havuzlardan alıcam. Çimsin dursun:) Alıcam dedim çünkü pazartesi antalya' da olucaklar umarım. Gelince veririm doldururum suyu na böyle ısıra ıssıra seve seve çimdiririm ben onu. Deli manyaaaaaaaaaaaak ısırcam laaaaaaaaann sevcem brrrrrrrrrr!!! çimdirmeden ısırmadan sevilmez okuyucu. Alıcan böyle evire çevire abuuuu...

Bu arada net hızlanmış okuyucu. Bas gaza adsl bas gazaaaa kim tutar seni bas gazaaaa...3g 'yi kıskandın değğğ miiiii.... Bak seeeeen..Fekat sağol ttnet ailesi diye çığıran sırıtık hatun olabilirim şu an ama vazgeçtim kalitemi düşüremem ttnet reklemında falan oynayıp hıh!


foto:deviantart


3 saat sora edit: Net gidip duruyo deli oldum ttnet misin nesin öl öl öl öl!!!!! VVVVVVVVVVVVVVVVVVVVVV Çıldırıciim!

Tak yaprağını hmm!!


Sevgilinle ayrı şehirlerde okumak olmuyo cık cık; oluyor da çok zor oluyo.. Trenlerde, otobüslerde tıngır mıngır; göçebe gibisin.. Kışın hadi ona alışıyosun da yaz gelince aynı şehirde olmana rağmen yine bissürü engel çıkıyo ya işte o deli ediyo insanı.. Çalışıyodum görüşemedik yine doğru düzgün ve ben bi bakıyorum ki nooolmmuş yaz bitiyo oğluuuum!! Çok özledim be ya.. Hiç de sevmiyorum bloguma yazıyım böyle ama naaapıyım çok doluyum hayata karşı bee:)

Hiş bak biiii bitti benim iş bugün yani dün oldu o şey neyse yüğklü de bahşiş bıraktılar sağ olsunlar:) Çok datlu idü ailem yaa:) bebelerimi özlicem o ayrı..

Bazen diyorum ki keşke kıyafet icat edilmeyeydi takaydık yaprakları mis gibi; sora kışın napıcaktın hacı diyorum; ağaç gibin.. Atkı niyetine yaprak örerdi anam hişşş bossa kızım tak bakiim yaprağını aaaa soğuk bak derdi. Ben de anne yeaaa o yaprak kaşındırıyo burnumu derdim; yok yok bu ceviz seni kaşındıran muşmula yavrum derdi.. falan feşman. En iyisi yazın yaprak olayı;)

My heart is beating like a jungle drum <3
foto:deviantart

20 Temmuz 2009

İş arkadaşım bir gerizekalı


İnsanın iş arkadaşı ne önemli bir faktördür a dostlar. Doğal birini seversin; espriyi olay üzerine yaparsa gülersin ama espri yapıcam diye kasıp iyice batarsa kaçın... Birilerine yaranmak için hediyevari kendilerinin olan şeyleri verenlerden hoşlanmıyorum. Gerçekten içinden geldiğine inanırsam ne ala.. Hediye almayı da vermeyi de çok severim zira.
Şimdi ben bu konuya nerden mi vardııım?
Şöyle ki sevgili okur biz 3 kız çalışıyoruz ve de biri sonradan katıldı. Kendisi 1 sene Amerikusta kalmış o yüzden dolayı İngilizcesi iyidir diye tahmin ediyorum hiç konulurken duymadım çünkü. Herneyse anam bu kız bir mıy mıy bir salaaaaak, sanki beyin kıvrımları ütülenmiş bir malak! Ayy deli ediyo bizi(ilk 2yi) 5 dakkalık yolu gitmek için 20 dakka önce yola çıkıyo 'ahh, evet erken biliyorum ama yürümek istiyorum, çok yavaş yürümek' gibi bir cümle kurdu dün. Sanırsın ki şairlerden İbrahim Sadri böö:S
Ay okuyucu inan çok doluyum dedikoduya ihtiyacım var. Kız saçma sapan sorular soruyo! Çocuklar uyuyodu diyorum aaaa tek başlarına evde heee!! diyo safmın nen yaaaarebbi sana akıl versin ulan kadın evde ben olmasam çocukların uyuduğunu ne biliyiim!!
Allah buna çocuk emanet edene de akıl versin ya neyse.. Çıldırdım dün iyice bu saçma sorulrından. Amerikadaydım diye hava atmayı biliyo daha çan eğrisinden haberi yok malın. CC aldım diyince illa bölüm İngilizce olmalıymış gibi davrandı dün gerzek! Allaaaaaam çıldırıciiiim! Akıl fikir ihsan et sen bu salaklara... Benim de bunu görmemi sağladığın için Teşekkürler Allah'ım!!Dinimiz amin!

foto:deviantart

19 Temmuz 2009

Orhan Pamuk'la yemekteyiz


Ruyamda Orhan Pamuk'la yemek yiyoduk. Bizim aile dostumuz gibiydi kendisi. Ve de bitki yetiştirmek gibi bi hastalığı varmış. Bahçesi vardı evinin; ve içinde bissürü meyve sebze vs. Çok güzeldi. Önce annemlerle yemek yemiş. Sona başka masada benimle yemek yiyecek oluyodu. Yemekleri annem katıyodu tabaklara. Sıcak yemek tabağına çorba koydu önce; sonra çorbanın üzerine pilav ve yemek yani üç yemek karışmıştı. Çok berbat bi görüntüsü vardı ve ben onu görünce ruyamın sonuna kadar istifra ettim:S bööö.. İğrençti iğrenç..
Bir de yemeğe giderken hediye olarak hayatımda görmediğim bi çiçek çeşidi götürüyordum ve çok güzeldi. Hayrolsun..

Acaba bu ruyanın bilincimdeki yeri nedir?

a) çok kitap okuyosun bebek
b)Orhan Pamuk romanlarını bitiricem diye taktın ya o
c)çok yiyosun, kilo alma; alacak gibi olursan kus kurtul
d) tazelenmeye ihtiyacın var na böyle saksıdaki bitki gibin tazelen

Acaba bu ruyanın hayatımdaki yeri nedir?
a)önemsenecek bir şey değil boşver.
b)her ruya bir işarettir dostum, bunu unutma.
c)kitaplık hayalini gerçekleştir.
d)bilinçaltın iyice sapıttı git bi tamir mi ettiriyosun, çıkarıp temizliyo musun naaağpıyosan ya.


Bilmiyorum okuyucu. Neden böyle oldu.. Yemekteyiz de izlemedim ama...

foto:deviantart

not: bu çorba çin yemee karışmış değil yani:D

15 Temmuz 2009

Ay lav kidz


Çocukları sevmek ne güzelmiş be ya..Kapitalizmin esir aldığı na bööyle eşşek kadar bi otelde çalışıyorum ben bu aralar sevgili okuyucu, ama bütün bunlardan bihaber ufak bebeklerleyim -her ne kadar bir çok yaşıtlarından daha şanslı doğmuş olsalar da-. Gelip ahanda bunu çiz yüzüme diye dizine oturuyolar; rengarenk yüzlerini aynada görünce mutlu oluyolar haraşo, vi, gud, nays, güzel, prima, über super gibi tepkiler veriyolar, sarılıyolar koşuyolar iki dakikada onyedi arkadaş buluyorlar falan fıstık.. Bir de Antalya'da olduğuna göre %80 rusların kaldığı bir yer burası, Almanlar, Fransızlar, İngilizler vs. bissürü millet hangi biriyle nasıl anlaşayım dersin ama o bebeler varya senden önce gelip arkadaş oluyolar, elinden tutup böyle.. Abuuuu guzularıma.. Çocukları seviyorum ben ya..Cici bebeler:)

foto:devianart

12 Temmuz 2009

öss öss güzel öss sana girmek ister her bahtı kara-yanlış anlayın-

hiş bak bi öss'de türkiye 354.sü oldum tercih yapmıyorum. bye

Samuel et Elyssa 's baby-sitter

Bebe bakıcısı oldum. On gün Fransız bi ailenin bebeklerine ve de üç yaşındaki çocuklarına bakıcam günde dört saat. Bebelerin adı Samuel ve Elyssa çok datlılar. Samuel'in milletin baş parmağıyla oynama alışkanlığı var. Gidiyosun yanına, kucağına tırmanıyo alıyo parmağı oynuyo :) Delü.. Elyssa yavrum yiyo sıçıyo yatıyo zaten. Anneyle baba da çok tatlı. Sevdim aileyi. Oteldeki villalarında bakıyorum klimalı püfür püfür; açıyorum tv'yi de minibardan kap bi gazoz ohh! Sevdim ben bu işi:) Arada da otelin denizine falan giriyorum yemekler de otelde kebap hehe bi de üstüne para veriyolar:)

10 Temmuz 2009

Parmak- Çekmece- Kan kaybı




Bir parmak durduk yerde çekmeceye sıkışmaz; evet sıkışmaz. Bunun için parmak sahibinin sakar bir yanı olmalı;evet olmalı. İşte o benim; hıhı o sakar yanı olan saftirik. Nasıl oldu anlayamadığım bi anda parmağım çekmeceye sıkıştı okuyucu. Hem de eti na böööyle kalktı; inan o heyvancağızlara çok üzüldüm dedim ki benim bi parmağımın yanı kalkınca böyle acı çekiyorsam-ki gözümden yaş geldi inan ki- o cağnım şeyler kesilirken nasıl hissediyordur..

Her neyse bepanthene sürdüm parmağıma kanla karışık garip bi şey oldu böyle nasıl kötü; görsen için acır, tüylerin tiken tiken olur. Bir de ben bu yazıyı işaret parmaklarımdan biri bu durumdayken yazıyorum ya, çok fenaymış, durduramadığım sürekli ben de yazcam kiiii diyen bi parmakla yani. Klavyeye değse her yer kanla karışık krem olucak bi de acısı..Çok kötüyüm okuyucu..Klavyeye kanlar damlıyo.. Bak k' de kan oldu.Tanrım tüm klavyeyi kanlar kaplıyor yavaş yavaş! Hayır olamaz kandan harfleri çok zor görüyorum gitikçe kanla kaplanıyor her yer, yere damlamaya başladı..Sanırım çok kan kaybediyorum, ahh devam edemicem ölüyoruum olamazzzzzzzzzzzzz...... desem de inanma ki:) çok acımıyo be ya şaka yaptım ama ilk anda çok acıdıydı essahtan..

foto:deviantart

08 Temmuz 2009

BOK


Yazacak şey bulamadım. Bugün denizde bok gördüm afedersin, bu sene ilk gittim çok heves ettim ya biri içine sıçtı. Tüm şevkim kaçtı denizden çıktım, ağlamaklı oldum ulan ulan dedim salon kadını edamı bırakıp bu sıçanı bi bulayım dedim.. Ama boküçüktü okuyucu çocuk bokuydu tevekkeli. İşin içine çocuk girince insan bilemiyo tabi ne yapsın. Bok boyutundan insan teşhisi yaptım çocuk dedim, ufak dedim. Belki de az yemiş bir erişkindi. Bilemiyorum. Çıkınca tıpa takılsın denize girmeden dedim ama olamazdı ya. Elinde tıpası denize gireni kontrol edemezdi ya biri. İşte o yüzden saçmaladığımı farkettim. Ağlamaklı hamağa uzandım sevgilimin yanına. Boklu sudan çıkmış halimle kabul etti beni. Seviyo lan dedim içimden..
Çok terbiyesiz oldum farkındayım. Hiç yakışmadı bana ama sinirliyim be okuyucu, çok sinirliyim.. Böyle mi olacaktı böyle mi olacaktı Tanrım günahımız neydiiii günlerine döndüm, çocukluk yıllarımda tüm psikolojimi altüst eden bu dizi ve şarkıyı hatırladım sonra oturdum ve dedim ki oha oğğhaa hatta, bunca satırı bir bok için mi yazdım.. Evet..

foto:deviantart



----------------
Now playing: Red Hot Chili Peppers - Shit
via FoxyTunes

04 Temmuz 2009

Mesincır iletilerinin bünyede yarattığı sinir kat sayısı


messenger'a girip meşgulken 'uyudu rahatsiz etme' yazmak nedir yaa?madem uyuyacaksın neden messenger'ın açık ya da kıs pc'nin sesini ben yazar yazar giderim nasılsa.. Ya şuna ne demeli 'aşkı mumnuğ izliyo acilse çaldır' , deli min, saf mın benim acil işim olsa niye messenger'da vakit kaybediyim, ya da çaldıracak kontörüm varsa zaten çaldırırım sen ararsın; hadi diyelim işim acil ama msn'e girdim belki kontörüm yok? nolucak o zaman? Bu, bu peki bu? 'yokum' demek yoksun vaaaaayyyy felsefeye baaaaakk! demek isterdim ama malumunuz kişi aslında pc başına değil.. Madem değilsin dışarda yap be kardeşim? neden meşgul? Ben kişisi meşgulsem hakketen meşgulumdur ya da dışarıdayımdır ve de karşımdakiler için de aynını yapmasını beklerim meşgul moddaki kişiye 'hi bebek watz ap' demem. Pc başında değilim iletisini de bunlar gibi kınıyorum. Dışarda modundakilerin slm nbr yazmalarını da, nası dışardasın, madem listendekilerle konuşmak istemiyosun ekleme bebeğim bu kadar basit. Alllaallllaaaaa...

foto:deviantart

01 Temmuz 2009

rock therapy-alakasız başlık





Ayşe Kulin'in kitaplarını dinlenmek için okumayı seviyorum. Kendisi gayet rahat okunabilir ve de biyografik tarzda yazdığı için uyumadan önce okumak için ideal bir şahıs. Veda 'dan sonra Umut'a hemen geçememiştim , bi arkadaşımdan aldım ve evde tadilat varken, duvarlar kırılırken bile okuyabildim.İşte rahat okunur benim için bu demek; o kadar seste bile tekrar dönüp okuduğunu okuma ihtiyacı hissettirmeyen ve anlaşılan.


Elimden gelse sakızı yeryüzünden silerdim. Kalkardı kalmazdı; insanlar cakkıdı cakkıdı kulağımın dibinde şişirip patlatmazdı ben de rahat ederdim heralde.

Antalya'yı unutmaya başlamışım. Yollardan mıdır nedir..

Deniz denen şeyi sadece görebildim; buraya geleli bibuçuk hafta olmasına rağmen daha tek bir hücrem bile o tuzlu suyun serinliğini çıkaramadı. Ha neden işte evde inşaat elimde temizlik bezi olduğundan.

Dışarı çıkmadan önce sadece saçıma şekil verdiğimde bile çok fena değişiyorum; güzel bi kız oluveriyorum saçım şekle girmediyse gün boyu kendimi kötü hissederim.

Saçlar ne kadar başına buyruksa saç sahibi o kadar çok kendi kendine konuşuyo gibi gözükür-oysa saçlarıyla muhabbeti vardır. evet bu böyledir..

İnsanın en sevdiği sevgilisiyse, en sevdiği sevilen sevgilisiyle olmak en sevdiği sevgili vakitler oluverir.

van tu tri for un do tre kuvatro ay nov yu vant mi yu nov ay vant yu sözleriyle insanlar bu kadar coşabilirdi.

'O değil de' diye ne çok kullandığımı farkettim.

O değil de şimdi o şarkıdan sonra 'no doubt- don't speak' çıkar mı, çıktı valla..

Bu arada doubt dabt diye değil daut diye sesletilir ki o da kısa u iledir-inatla sıkılmadan.

küçücük fiçıcık iç dolu turşucuk nedir bu?

3

2

1

----


foto:deviantart
----------------
Now playing: The Beatles - Blackbird
via FoxyTunes
Reblog this post [with Zemanta]