15 Aralık 2011

Delik çoraplı anı


Çorap dediğin şey önemlidir . Son dakika gidilen evlerde size küçük sürprizler hazırlarlar. Ufak bir baş parmağı deliği, erimiş bir topuk tasvip edilesi değildir. İstediğin kadar saklamaya çalış, eğil bükül, cıks olmaz. bunlar zaten herkes tarafından bilinen ve onaylanmış gerçeklerdir. 

Ben çorapları çok severim. Koca bir hurç dolusu çorabım vardır bu yüzden. Ama bu kadar renk çeşidi doğada yok; öyle saçma renkler, desenler aklına ne kadar saçma şey geliyorsa hepsi bende. O yeşiller, turuncular, morlar falan uhuuuu...Ayakkabıyı çıkarınca yersiz bir renk cümbüşü... 

Şimdik bunları size söyledim ki bollukta yokluk nasıl olur görün diye. 

Efendim şimdi bende çorap çok, her gittiğim yerde eğlenceli çoraplarımla neşe kaynağı oluyorum falan ama gelin görün ki bundan 4-5 sene evvel bir ayakkabım var -konvers ve topuk kısmı dağılınca içi çorap deliyo çok pis.- ve tüm çoraplarımın topuğunu deliyor bu da. Ayakkabıyı da çok seviyorum ama çoraplarımı ona yar etmek de istemiyorum. Böyle boktan bir durum var ortada. Ben de bi çözüm buldum, topuğu hali hazırda delinmiş çoraplarımla giyiyorum dışarı çıkarken. Arkasına da yara bandı yapıştırıyorum. Harika bi çözüm gibi geliyo tabi bu olay bana. 
Eve de gitmem, gidersem de samimi olduklarıma giderim zaten çat kapı bi şeycik de olmaz onlarda diye aşırı olumlu düşüncelere de sahibim. 

O aralar da bende müthiş bir hat merakı oluştu. Hat kursuna gidicem ben diye dolanıyorum etrafta. Çok samimi olmadığım ama az buçuk sohbetimin olduğu bir arkadaşım da dedi ki ; ben ney üflemek için kursa gidiyorum, orda hat da öğretiyorlar  sen de gel beraberce gidelim hem de konuşalım. Tamam dedim ben de. En deliğinden çorabımı ayağıma geçirerek düştüm yollara. Aynı zamanda kısa paçalı pantolon giydim. Neler olacağını tahmin ediyorsunuzdur herhalde. Ben yine de devam ediyorum.

Bu arkadaşım aldı beni götürdü bir külliyeye. Meğersem kurs dediği külliyedeymiş. Osmanlı zamanından kalma teeee. Ney hocası dediği de bildiğin dede. Bu gideceğimiz yere de tabii ki ayakkabıyla girilmiyor. Orda neler hissettiğimi bilemezsin. Girmesek mi diyorum, girmesem olmaz, girsem benim çorabın üçte biri yok. Çorabı hepten çıkarsam kış günü sokak çocuğu misali, terlik baksam terlik yok, rezaletin en önünde ben varım o anda. 
En son karar verdim; bossa kızım sanki o ayaklar en cillop çorabın içinde, senin ayaklar fora değil her şey normal gibi topla kendini dal içeri. Ayakkabıyı çıkardım ama beni görmen lazım orda öyle bi öz güven yok daha dünya üzerinde, dedeyle sohbetler, ney dinletisine katılmalar, hocalarla konuşmalar, ayakta delik çorap falan. o günü nasıl atlattım o kadar kendimden emin bilemiyorum. 
Oysa, o esnada kimse yok mu derneğinden bir ekip gelip beni yardıma boğabilirdi. 

Oradan çıktıktan sonra her şey yoluna girmeyecekti elbet. Belki dedeyi görmezdim ama o çocukla hep yüz yüze olacaktım ve o da beni görünce delik çorabımı hatırlayacaktı. Elimden gelenin en iyisini yapıp ayakkabıyı bir daha giymedim ve şehri terk ettim. 

Hat dersi almadım ve o çocuğu bir daha görmedim.

Sonuç olarak bossa nova der ki ; delik çorap giyme. Çok pis oluyo. 

Öberin



14 yorum:

Demirbey dedi ki...

ermişsin sen, nirvana kurvana orasını bilmem ama birşeylere ermişsin işte. kaşık yok rahatlığı gibi, "delik çorap yok" rahatlığını başka türlü açıklayamadım

Fido dedi ki...

ahahahah..ne güzel yazıyorsun sen ya :) bi de böyle hep açıklama yapma ihtiyacı duyarsın ya,ya bu ayakkabı da çorabımı deliyor,valla çorap almaktan usandım gibi yersiz açıklamalar,kasmalar falan :)

www.fido-land.blogspot.com

bossa nova dedi ki...

aslında ben yoğuum:) fenaydı Demir:/

bossa nova dedi ki...

Fidoland, hiç kasmadan yokmuşçasına.. Açıklamaya lüzum yok :) teşekkürler efenim iltifat aldım^.^

hemera-nyks dedi ki...

kıyamam yaa:D ama herkesinde başına gelmiştir bu gibi şeyler :)
-
hemera

bossa nova dedi ki...

hamera yalnız değilim, biliyorum en az bi milyonuz:)

eLmyra dedi ki...

rengarenk çoraplar diyarı bende de var :) ama o delinen çorapların yaşattığı ızdırap fenaa.. bi de benim öyle önemli bi yere gideceğim zaman hep de en rengarenk komikli çorabım denk gelir sonradan kararlaştırılmış bişeyse falan. efenim doktora yapıyorum ben ama çorabım seviyesiz işte naparsınız.. mucks

bossa nova dedi ki...

ehehe:) işte benim de hep rengarenk çoraplarım renkli değilse de mutlaka bi fiyonk,kurdele falan vardır. Ya da tabanı reklidir:) öberim ki^^

Piyaztheoz dedi ki...

gece gece ne eğlendim okurken.
neyse ben böyle temposu güzel yazamadığımdan çok da övmeyeyim yazıyı.

evet, belirtildiği üzere ermişsiniz sayın Nova.
bir lokma bir hırka bir de delik çorap felsefesini de benimsemişsiniz.
diğer bir erme şekli de şudur:http://imageshack.us/photo/my-images/246/n7047325283265797299aa7.jpg/sr=1

bossa nova dedi ki...

The Oz, Teşekkürlerden bir demet yolladım masanıza yanar dönerli:)

La Loba dedi ki...

Ben de bayilirim renkli coraplara. Sagolsun koca kisisi biraz uyuz oluyor ama ben sallamiyorum.

Sende pek talihliymissin. Hadi gecmis ola :D

bossa nova dedi ki...

La Loba; talihimden çatlayabilirim :D
eşine de renkli çoraplı günler dilerim:D Bi tadını alsa vaz geçemez de işte...

Blogger Bolat dedi ki...

offf, sıkıcı bir durum! Hat hocasının yanına ayakkabı ile girilmeliydi :)

bossa nova dedi ki...

Bolat, öyle olaydı iyiydi :D

Ben de kurs deyince normal bir kurs sandıydım işte külliyedeymiş:D