09 Nisan 2009

priviyısli an may drims


Bir gün bir gün bir kız ruyasında çok ulvi şeyler görmeye başlamış. Sonra Freudcuğum bu olayı nasıl ide bağlar nası cinsellikten çıkardı acaba diye düşünmeye başlamış. Gördüğü ruyayı Freud gibi yorumlamaya başlamış. muhtemelen gördüğü o gökkuşağı renkli bir seks hayatına -ya da renklenmesi gereken- delaletti, ardından gökyüzünden yükselen ses altbenliğinin egoya kabul ettiremediği haykırışları olmalıydı. uuuvvv içinde cinsellikle ilgili fantaziler kuran bir altbenliği mi vardı acaba da bunu bastırıyordu; acaba bunları id'in emri altında mı yazıya döküyordu burada. hmm ilgiiiiğğnç..

Sonra durdu düşünü acaba bunu din uzmanımız nasıl yorumlardı. Sonra kendi kendine yorumlamaya başladı. Gördüğü ışıklar gelecekte çok iyi yerlere geleceğini anlatıyo olabilirdi, kara kötü bir renk yoktu. Gökyüzünden gelen sesler ise gökyüzü sonuçta muhtemelen muhterem birinin ona olan davetiydi. Çok güzel maşallah çok açık bir ruya. Bi de deniz kenarındaysan oh çok ferah, kimseye anlatmasındır.

Niobe falan da derdim de hiç bulaşmayım ben şimdi onlara. Ama çözemedim gitti bu röyalarımın gizemini. ya çok ulvi insanım ya da bilinçaltımda büyük bir fantazik kazı alanı oluştu.

Çok merak ettim bak şimdi.

Bilemiyorum ki, nerden bileyim ay, kimlere sorayım hişt, nerelere gideyim...

foto:deviantart

Hiç yorum yok: