13 Haziran 2009

beş çayına Janis'e inekli kek


Mesela Janis Joplin Summertime dese yer gök inlese, kediler kıskansa..

Sınava 3 kala ki kendileri finaller; sınava 2kala ki kendileri ÖSS ben neden hala böyle bir uyuşukluk ve de bezginlik halinde ortalarda mır mır mır dolaşmaktayım..

Kırmızı seviyorum seni..Nasıl bir renksin sen ya, deli misin nesin..

Telefonumun şarjı artık 1 gün dayanmakta; gün aşırı şarj olmakta şarja takımaktan zevk almaktadır.

Sesim güzel olsa; hiç susmadan şarkı söyler ses tellerimi paralardım heralde. O yüzden iyi ki sesim güzel değil.

Odamda 4 paket sallama çay var lakin hiç biri de siyah çay değil; ıhlamur da var hem de tohum tohum hmm...

Kendi icatlarım var benim ve de gayet kullanışlılar. Küpe takacı kolye taşıyıcı gibi.. 

İnek figürlü eşyaları çok seviyorum çok tatlı oluyolar böle cici cici hihi:)

Poşetlerin olduğu bi poşet olur ya hani onun adı poşet poşeti ya işte ondan taşan poşetlerden nefret ederim ben.

Bugün var olan bir fobimi tam olarak tanımladım. Başıma bi şey düşmesi fobisi..Bi çok şeyin altından geçemeyen bi insanım özellikle arabalar geçerken açılan bariyerin altından falan geçmek ya da kantinlerin camı kaldırılır ya böle liselerde faln işte ordan alışveriş yapmak acayip strese sokuyo beni. Bir de canlandırıp kuruyorum kafamda düşerse nolucak diye..

İnsanlar ölmese; ama bazıları, güzel olmaz mıydı. Ya da altın vuruş altın vuruş olmasaydı, işe yaramasaydı; daha çok şarkı söyleseydi jimmy, janis biz de bele deli gibi deli gibi dinleseydik ne hoş ne hoş olurdu..

Janis cry baby çalıyodu biterken.hmmhh..

foto:deviantart

Hiç yorum yok: